104 Amiralin haddi aşan bildirisi maalesef muhalefetle koordineli yapılan demokrasi dışı bir girişimdir. Geçmişte yaşanan demokratik sisteme ve milli iradeye karşı organize edilen gece yarısı darbeleri çağrıştıran bir bildirinin alışılagelmiş darbeci zihniyetin çıkışını yansıtan bir şekilde gece vakti basına sunulması arkasında yatan darbe beklentisinin bir yansıması ve göstergesidir.

Böylesi bir bildirinin Türkiye’mizin komşu ülkeleri ve Dağlık Karabağ girişimi ve özellikle Doğu Akdeniz sorunlu bölgesinde ortaya koyduğu aktif ve etkili dış politikasının batılı güçlerce eleştirildiği bir döneme gelmesi oldukça manidardır.

Üstelik 15 Temmuz darbe girişimi sonrası başarıya ulaşamamış batılı emperyalizmin milli iradenin temelini oluşturan milli ve manevi ahlaki değerlerin hedef haline getirildiği, tarikat ve cemaatlerin haksız ve kasıtlı bir biçimde eleştirildiği, bir amiralin inançlarının gereğini yaptığı davranışının üzerinden Atatürkçülük ve demokrasi adı altında İslami değerlere düşmanlığın yapıldığı bir süreçte gündeme getirilmesi Ana Vatan ve Mavi Vatan anlayışı ile örtüşmemektedir.

Haddi aşan bir bildiri olduğunu düşündüğümüz bu bildirinin TBMM’nin iradesinin üstüne çıkarılmak istenmesinin kabulü mümkün değildir. Peygamber Ocağı olarak kabul edilen bu ordunun bünyesinden çıkmış 104 amiralin bu girişimle İleri Demokrasinin son safhasına adımını atmış olan Milletimizin iradesine karşı çıktıklarının farkında olmalıdırlar.

Bu açıklamaya imza koyanlar, Farklı medeniyetlerin ülkemizdeki uzantılarıdır. Çağın gerisinde kalmış, demokrasiden ve milletin manevi değerlerinden nasibini almamış kişilerin oluşturduğu, bu milletin kendilerine sağladığı rütbe, makam, mevki ve maddi imkânı millete karşı kullanmaya çalışan zihniyetin sahipleridir. Milli iradeye saygıları varsa yetkiyi milletten alma cesaretini göstermelidirler. Ülkemiz, kuru gürültüye pabuç bırakacak gölgesinden korkan kukla idareciler dönemini çoktan geçmiştir. Millet Devletinin arkasındadır.

Kanal İstanbul bir egemenlik hakkıdır. Dünya liderleri arasına girme yolunda önemli mesafe kat etmiş olan Ülkemizin siyasi ve ekonomik gücünü artıracak bir projedir. Montrö, Çanakkale Boğazını da kapsayan bir Boğazlar sözleşmesidir. Bu nedenle Kanal İstanbul Projesinin, Montrö Sözleşmesi ile Türkiye’ye sağlanan imkânları ortadan kaldırması söz konusu değildir.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bu bildiri hakkında soruşturma açma girişimini yerinde buluyor ve Hukukun gereğini yaparak Milli İradeye karşı bu bildiriyi yayınlayanların rütbelerinin alınmasını ve hak ettikleri muameleye muhatap olmalarını bekliyoruz.

Ana muhalefet partisi başta olmak üzere diğer muhalefet partilerinin açıklamaları ile destek verdikleri bildirinin, hukuk dışı, haddini aşmış, demokrasiye müdahale anlamını taşıyan, milletin çoğunluğunun iradesine karşı yapılmış bir girişim olduğunu bir kez daha vurguluyor, Milli İradenin emrinde ve desteğinde olduğumuzu bildiriyoruz. 04.04.2021 

                                                                                                          ASSAM Yönetim Kurulu