Cuma, 03 Ocak 2020 00:00

Danışman Paşanın Gündemi

Yazan
Öğeyi Oyla
(3 oy)

Birileri yine topluca saldırıya geçmiş.

"Cumhurbaşkanı Başdanışmanının gündemi Mehdi imiş" manşeti atarak, söylediklerini çarpıtıp akıllarınca yeni tezgahtarlıklar yapıyorlar.

Hemen sözün başında ifade edeyim ki, birileri tarafından saldırıya uğramak bizim için bir şereftir, imanımızın ve doğru yolda olduğumuzun bir göstergesidir. Elhamdülillah. Ya aksi olsaydı, Cumhuriyet gazetesi, Sözcü, Odatv ve Fox denilen kanal tarafından iltifat görseydik, Allah muhafaza eylesin, o zaman imanımızı sorgulamamız ve tövbe ederek, gittiğimiz yoldan dönüş yapmamız gerekirdi.

Ahmaklar ve kötü niyetliler için değil de, işin aslı nedir diye merak eden samimi insan evlatları için bir şeyler yazmak icap etti.

Cumhurbaşkanımızın danışmanı Adnan paşam için yazılanlar sözlerinin çarpıtılmasından başka bir şey değildir. Sözlerinin çarpıtılması iki nedenle olabilir, ya ahmaklık ya da kötü niyet.

Ahmak nedir, TDK sözlüğünden bakalım; "Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal". Bu tür insanlarla muhatap olamayız, bunlara söyleyecek bir sözümüz de olamaz, ahmaklıklarına devam etsinler.

Kötü niyetliler ise dine ve dindar insanlara savaş açmış insanlardır. Bu insanlara da söyleyecek sözümüz yoktur, onlar da iftiralarına devam etsinler. Biz de yolumuza...

Bir de Müslüman bir ailede doğup, Müslümanların içinde yetişip, Müslümanları beğenmeyen, kişisel gelişimini tamamlayamamış ve fakat egosu çok yüksek, kendini çok akıllı ve kültürlü zanneden, batı hayranı, solculara özenen ve laikçilere yaranmaya çalışan zavallılar var. Bunlar Müslümanlara saldırmayı kendilerine vazife bilmektedirler. Bu kompleksi insanlara ne diyebiliriz, Allah akıl fikir versin, demekten başka.

Fasığın getirdiği haberi tetkik etmeden yorum yapan Mehmet Metiner gibi kişiler ise, eğer özür dileyip, hatalarını düzeltmezlerse hakkımızı helal etmiyoruz, ahrette iki elimiz yakalarında olacaktır.

Yalan ve çarpıtılmış haberin aslına gelince, Adnan paşam kendisi bir yazı kaleme alarak, basına sundu. Bakın Adnan paşam yazısında ne söylüyor:

"İslâm Ülkelerinin Ortak Savunma Sanayi Üretimi imkân ve Usullerini belirlemek amacıyla planlanan ve 19-20 Aralık 2019 tarihlerinde icra edilen “ASRİKA (ASYA-AFRİKA) ORTAK SAVUNMA SANAYİ ÜRETİMİ” Konulu “3. Uluslararası ASSAM İslâm Birliği Kongresi”nin açılış ve kapanış konuşmaları ile Kongre sırasında yapılan söyleşilerdeki bir söylemim istismar edilmektedir. Bu söylemim; İslâm Ülkelerinin ittifak için çalışmadıklarını ELEŞTİRMEK üzere, bir hatıramı aşağıda sunduğum kapsamda nakletmek için olmuştur.

“Dünya üzerindeki İslâm Âlimleri ile görüştüğümüzde sorularımıza şöyle cevap alıyoruz:

  • Ben "İslam Birliği olacak mı?” Diye soruyorum.
  • Muhatabım “Olacak” diyor.
  • Ben, “Nasıl olacak?” diye soruyorum.
  • Muhatabım, “Mehdi Hz. geldiği zaman” diyor.
  • Ben, “Mehdi Hz. ne zaman gelecek?” diye soruyorum.

Bu cevaplar karşısında, “Pekiyi bizim üzerimize düşen bir görev yok mu? Biz ortamı hazırlamadan Allah Mehdi Hazretlerini gönderir mi?” diyerek, İslâm Dünyasının ittifak için duyarsız kalmasına tepkimi dillendirdiğim diyalogumuz, bilinçli veya bilinçsiz olarak yanlış alanlara çekilmeye çalışılmıştır. Bu diyalogu her fırsatta anlatmamın sebebi, İslâm Dünyasının gafletten uyanıp, Mehdi’yi bekleme mazeretine sığınmayıp, İslâm Birliği için gayret göstermesi gerektiğine işaret etmek içindir."

Yani bir konu ancak bu kadar çarptırılıp, tamamen ters yüz edilerek haber yapılır. İşte bunu yapan ya ahmaktır, ya da kötü niyetlidir, var mı başka bir izahı?

Adnan paşam gibi ilerlemiş yaşına rağmen, memleket sevdalısı olarak canla başla çırpınıp, didinen adeta kendisini yurduna vakfetmiş olan bir insan, üstelik naif, ince ruhlu, duygusal ve vicdan sahibi muhterem bir şahsiyet, böyle yarım akıllı ve kötü niyetli üç beş kişi tarafından yalan ve iftiralarla tahkir edilmeye çalışılsın. Zavallılar Adnan paşamı yakinen bir tanımış olsanız ne büyük yanlış içerisinde olduğunuzu anlarsınız.

Gerçi biz sizin ve yularınızı elinde tutan sahiplerinizin derdinin ne olduğunu biliyoruz. Sizin derdiniz: ASSAM ve SADAT.

Çatlasanız da patlasanız da ASSAM ve SADAT görevini tamamlayacaktır.

Nedir ASSAM'ın vazifesi, hemen yazalım, bu vesile ile ASSAM'ı da tanıtmış olalım.

ASSAM “Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği”, İslâm Ülkelerinin bir irade altında toplanması için gerekli müesseseler ve bu müesseselerin olması gereken mevzuatını araştırarak, yöneticiler için bir İSLÂM BİRLİĞİ MODELİ sunmak üzere kurulmuş, fikri araştırmalar yapan bir Sivil Toplum Kuruluşudur. 2017 yılına kadar fikri alt yapısını oluşturan araştırma merkezimiz tarafından, ilki 2017 yılında olmak üzere, her yıl birini icra etmek üzere, yedi “ULUSLARARASI ASSAM İSLÂM BİRLİĞİ KONGRESİ” planlanmıştır.

2017, 2018 ve 2019 yıllarında icra edilen kongreler ve kongre sonunda yayınlanan sonuç raporları ve deklarasyonları ASSAM WEB Sitesindedir.

ASSAM’ın amacı, modern devlet anlayışı ve İslâm fıkhı ışığında, yönetim şekli ve kurumları ile günümüzde uygulanabilen bir BİRLİK MODELİ ortaya koymaktır.

İslâm Birliği için “Geçmişten Geleceğe Yönetim Biçimleri” temalı birinci kongremizden sonra DOKUZ BÖLGESEL FEDERASYON ve bu bölgesel İslâm Federasyonlarının oluşturduğu KONFEDERAL bir yapı ile bir irade altında toplanarak İSLÂM BİRLİĞİNİN oluşturulmasını mümkün gördüğümüzü belirttik.

"İslâm Ekonomisi ve Ekonomik Sistemler" temalı ikinci kongremizden sonra yayınladığımız deklarasyonda özetle;

  • İslam ülkeleri arasında gümrük birliğinin tesisini,
  • İslam ülkeleri arasında ortak pazarın kurulmasını,
  • İslam ülkeleri arasında para birliğinin kabul edilmesini,
  • Birlik üyeleri arasında ticaret bölgelerinin kurulmasını,
  • Zekât müessesine, ortak bir fon halinde devletlerin kontrolünde kurumsal bir hüviyet kazandırılmasını,
  • Birliğe bağlı Ticaret Odasının, Ticaret Mahkemesinin, Vakıfların kurulmasını
  • İslami elektronik dinar para biriminin (ASRİKA Dinarı) oluşturulmasını,
  • Ortak pazar ve ortak üretim ve AR-GE teşvik fonu oluşturulmasını,
  • Ortak yatırım fonu ile kaynak planlama çalışması yapılmasını,
  • AR-GE ve İnovasyon faaliyetleri için ortak bir kuruluşun oluşturulmasını,
  • İslam ülkelerinin maden, enerji, tarım, ulaşım ve telekomünikasyon ile gıda sektörlerinde İslam ülkeleri arasında kooperatiflerin-el birliği sistemlerinin kurulması ve İslami finans kuruluşlarının desteklenmesini,
  • ASRİKA, BANKALAR ARASI FİNANSAL AKTARMA MERKEZİ (ASRİKA- BAFAM)’nin kurulmasını,
  • Üye ülkeler arasında dış ticaret hacmini arttırmaya yönelik tedbirlerin alınmasını,
  • İslam ülkeleri arasında, Ticaret merkezlerinin kurulması, tercihli ticaret anlaşmalarının yapılmasını,
  • İslâm Ülkeleri arasında dil, din, tarih bileşkesinde oluşan kültürel yakınlığın geliştirilmesi, güçlü bir siyasi iradenin oluşturulmasını, önerdik.

ASSAM müşavereye önem veren, halkın iradesini öne çıkaran, demokratik bir sistemin İslâm Birliği için tesisini isteyen ve bu ilkeler doğrultusunda bir MODEL ortaya koymaya çalışan bir MİSYONA sahip bulunmaktadır.

ASSAM mensuplarını ve bu merkezin başında olarak Adnan paşamızı hurafelere inanan, mecnun, sağlam dini akidelere vakıf olmayan düşünce yapısına sahip kimseler zannedenler bilsin ki biz öyle değiliz. Biz Türklere Anadolu kapılarını açan Sultan Alparslan, Konstantiniyyeyi fetheden kumandan Fatih Sultan Mehmet, zor zamanındaki devleti aliyyeyi yedi düvele ve içteki hainlere karşı 33 sene muhafaza eden ulu hakan Abdulhamit Han, 28 Şubatta BÇG çetesine ve 15 Temmuzda FETÖ'ye memleketi teslim etmeyen Milletin ta kendisiyiz.

SADAT'a gelince yıllarca anlattık ama tekrar söyleyelim, SADAT “Uluslararası Savunma Danışmanlık A.Ş.” bir şirkettir. SADAT'ın kendi Web sitesinde detaylı bilgi mevcuttur.

Sözü İstiklal Marşımızdan bir kıta ile tamamlayalım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar; 
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddım var.        
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,        
«Medeniyet!» dediğin tek dişi kalmış canavar?

 

Gürcan Onat, 31.12.2019, 21.50, Fatih.

Okunma 2795 defa Son Düzenlenme Salı, 14 Temmuz 2020 16:44
Gürcan ONAT

30 Haziran 1959 tarihinde Adapazarı'nda doğmuştur.

Memleketi: Akyazı/Sakarya.

30 Ağustos 1981 yılında Hava Harp Okulundan Teğmen rütbesi ile mezun olmuştur.

1999 yılında Binbaşı rütbesindeyken kendi isteği ile emekli olmuştur.

Emekli olduğu günden itibaren sivil toplum örgütleri ile hemhal olmuştur.

ASDER, ASSAM, SADAT kuruluşlarında emek sarf etmiştir.

Halen Fatih/İstanbul'da ikamet etmekte olup, kendini vakıf ve dernek hizmetlerine vakfetmiştir.