Soğuk savaşın sona erdiği 1990 yılından sonra POTUS Jeorge W.Bush tarafından haçlı seferleri başlatılarak Irak, arkasından 2001’de Afganistan işgal edilmiştir. Fakat bu işgaller hem maddi hem de askeri kayıplara neden olduğu için batı kamuoyunda itirazlara neden olmuştur. Ünlü teorisyen Graham E. Fuller ki bu şahıs Amerikan RAND Corporation düşünce kuruluşunun daimi politik Danışmanı ABD Merkezi Haber alma Teşkilatı'nın Milli Haber alma Konseyi eski başkan yardımcısı yazar Amerikalı devlet görevlisi tarafından ileri sürülen ‘Medeniyet İçi Çatışma’ tezi İslam dünyasındaki iki fay hattı olan milliyetçilik ve mezhepçilik üzerinden hayata geçirilmiştir. Bizzat batının kurup finanse ettiği terör örgütleri İslam coğrafyasının yeni işgal vasıtaları olarak vekâlet savaşında kullanılmıştır.
2. Dünya savaşı Almanya’nın 1. Dünya savaşındaki paylaşıma itirazının bir sonucu olarak başlamış ve Avrupa kendi içinde kapışmıştır…
2. Dünya savaşından sonra kurulan Yeni Dünya Düzeni yâda iki kutuplu dünyada Müslümanlar temsil edilmemektedir. “BM ve benzeri yapılar hukukun üstünlüğünü değil, üstünlerin yani; ikinci dünya savaşının galiplerinin hukukunu esas almaktadır.”
“Onun için Dünya 5’ten büyüktür” diyoruz.
Malumdur ki; Jeopolitik kavramlar ve teoriler hep üretilmiştir. Bu zamana kadar jeopolitiğin tanımıyla ilgilenen bilim adamları şu dört kelimeyi hep kullanmışlardır. Medeniyet, devlet, siyaset ve coğrafya. Özellikle dünya hâkimiyet mücadelesi şeklinde gerçekleşen 1. ve 2.Dünya savaşlarının jeopolitik teorilerin etkisinde kaldığını söyleyebiliriz.
(SLÂYT-1) SELAMLAMA:
Bismillahirrahmanirrahim.
Elhamdü lillahi Rabbil Âlemin. Vel akıbetü-lil müttakin. Velâ udvane illâ alez zalimîn. Vesselatü vesselamü alâ Resulünâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ecmain.
Afganistan (1), ABD (1), Bosna Hersek (1), Burkino Faso(1), Cezayir(1), Çad(1), Fas(1), Filistin(1), Hindistan(1), Keşmir(1), Liberya (1), Malavi (1), Malezya (2), Mısır (3), Nijer(1), Özbekistan (1), Pakistan (4), Singapur (2), Suriye (1) Türkiye (13)’den, bildiri sunmak üzere ve İslâm Coğrafyasının her köşesinden dinleyici olarak katılan misafirlerimiz, İDSB, ASDER ve ASSAM Başkan ve mensubu değerli dostlarım, hepinizi saygı ve muhabbetle selamlarım.