Salı, 13 Temmuz 2021 10:32

15 Temmuz Darbe Girişimi ve Milletin Zaferi

Yazan
Öğeyi Oyla
(8 oy)

Tarih boyunca paralel devlet yapıları olmuştur!

Fetullahçı Terör Örgütü 80’lerde başladığı devlet içindeki örgütlenmesini 90’larda devletin tüm kurum ve kademelerinde paralel bir yapılanmaya taşımıştır. Profesyonelce tasarlanmış bu terör örgütü, üyelerini ulvi bir görev yaptıkları konusunda motive ederek, başta ordu, iç güvenlik, yargı, dış işleri, yüksek öğrenim olmak üzere tüm kamu kurumlarına yerleştirerek asli görevlerinin Hizmet(!) adını verdikleri örgütü küresel egemenliğe taşımak olduğuna ikna ediyordu.

Bu örgüte dahil olan her kişi karşılaştığı tüm engelleri, mensubu olduğu bu yapının kaldırmaya muktedir ve Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere pek çok ülkede benzeri yapılanmaya sahip olduğunu gördükçe, müntesibi olduğu gücün verdiği sarhoşlukla sorgulamak yerine itaat etme kolaycılığına yöneliyordu.

Tarih Haşşaşiler olarak bilinen Selçuklu Devleti içinde paralel yapılanmaya sahip terör örgütü lideri Hasan Sabah’ın müntesiplerini uyuşturucu ile motive ettiğini yazıyor. Tarih ilmi geçmişten ders almak için vardır. Günümüzde FETÖ başta olmak üzere Irak’ta Kesnizani Tarikatı, Pakistan’da Tahir-ül Kadri ve diğer pek çok ülkede ABD tarafından kurulmuş adı duyulmamış, Haşşaşi’lere benzer, bulundukları Devlet içinde paralel yapılanmalar oluşturan aslında her biri diğerinin kopyası Terör Örgütleri bulunmaktadır. Tamamının ana fonksiyonu devleti zaafa uğratmak, halkı kargaşaya düşürmek, iç çatışma çıkarmak, komşularla ihtilafları körükleyerek ülkeleri savaşa sürüklemek, bölgesel kaos oluşturmak, bölgeyi mümkünse mevcut haliyle küresel yapıların sömürüsüne açık hale getirmek, mevcut halde mümkün olmuyorsa iktidarı yıkmak, olmadı devleti bölmek ve yönetilebilir / yutulabilir daha küçük devletçikler oluşturmaktır.

FETÖ paralel devlet yapılanması

FETÖ’de 80’lerin başından itibaren yuvalandığı devlet kurumları içinde 2010’lara ulaşıldığında tamamen her yeri kaplamıştı. İşin hazin tarafı devletin istihbaratına da sızdıklarından kendileri ile ilgili bilgileri çok iyi maniple ederek kamufle olmayı başarıyorlardı. O dönem FETÖ örgütünün var olduğuna herkes “yemin ediyor fakat ispatlayamıyordu”. 90’larda aklı başında olan herkes devlet içinde bir yapılanma olduğunun farkında olmasına rağmen adını doğru koyamıyordu. Örgütlenen yapı İslam kisvesi kullandığından 90’larda İrtica Devletin baş düşmanı olarak belirlendi. Adı İrtica konan düşman ile mücadelede doğru yöntemin belirlenmesi Laik kesimin din karşıtlığı sebebiyle mümkün olmadı ve FETÖ / PYD ile mücadele yerine yıllar mütedeyyin – muhafazakâr Müslüman halkla mücadele ile harcandı. 28 Şubat post modern darbesi ile vatansever kitleler Kamu Kurumlarından uzaklaştırılırken tüm kadrolar FETÖ’ye Laikçiler tarafından teslim edildi.

Yani İrtica olarak adlandırılan “iç tehdit FETÖ” ile mücadelede, FETÖ’nün tuzağına düşen laik kesim, İrtica ile mücadele adı altında halka kan kustururken FETÖ’nün ekmeğine hem yağ hem bal sürüyordu. Muhafazakâr halk kamu kurumlarından uzaklaştırılırken boşalan kadroları FETÖ doldurduğu için ekmeğine yağ sürülüyordu. Laik kesim tarafından dışlanan halka makam mevki vaat eden FETÖ inanılmaz büyüklükte bir insan kaynağına hitap etme fırsatı yakaladığından da ekmeğine bal sürülüyordu. 2010’ların başından itibaren her şey iyice ayan olunca devlet tedbir almaya başladı. FETÖ’nün sahipleri de artık deşifre olmaya başlayan ve geri dönüşü mümkün olmayan bir yola girmiş olan örgütü harcamak pahasına Türkiye Cumhuriyeti Devletine ölümcül darbeyi vurmak üzere FETÖ’yü toptan görevlendirdi.

FETÖ 15 Temmuz darbe girişiminde başarılı olsaydı sadece Türkiye’yi ele geçirmekle yetinmeyecekti. Ülkeyi en az 3 parçaya bölmeyi planlıyorlardı. Doğu ve Güney doğu Anadolu’yu ayırarak Kuzey Irak ve Kuzey Suriye ile birlikte Kürt devleti oluşturacaklardı. Anadolu’nun kalan kısmında Türk Devleti kalacaktı. Türkiye’nin Avrupa kıtasında kalan kısmını ise Avrupa Birliğine kabul edeceklerdi. Esasen Türkiye’nin AB tam üyelik yolcuğunun bu kadar uzun sürmesinin asıl sebebi de Türkiye’nin tamamının AB’ye alınmak istenmeyişinden ve bölünmesinin beklenmesinden geçmektedir.

Paralel yapılar asıl devletin yerine geçemez

15 Temmuz 2016 FETÖ’nün tarihinde en önemli dönüm noktası oldu. Darbe girişimi ile başlayan Paralel Yapının Tasfiyesi işi hücresel yapıya sahip örgütte çeşitli kademelerin deşifre edilmesi ile devam etmektedir. Örgüt pek çok terör örgütünde de olduğu şekliyle; GSM şebekesindeki gibi hücresel ağların bağlı olduğu bölgesel santrallar ve bu santralların bağlı olduğu ana santrallar silsilesi şeklinde yapılanmıştı. Mahrem İmamlar olarak adlandırılan kişiler hücrelerin içindeki şebeke abonelerinin / üyelerinin bilgilerini kaydeden abonelerin birbirinin detaylarına sahip olmadığı ama şebeke yöneticisinin abonelerin en detaylı bilgilerine dahi sahip olduğu ve katmanlara ayrılmış, GSM şebekesindeki gibi yerel, bölgesel, genel, merkez santralların olduğu, üye ve data veri tabanlarına sahip kompleks bir yapıdan bahsediyoruz. GSM şebekesinde olduğu gibi örgüt arıza durumunda alternatif yöntemler ve çalışma metotları kullanarak faaliyetini sürdürmeye deşifre olanların yerine yedeklerini koymaya, devre dışı kalanların yerine yenileri istihdam etmeye, halen! çalışmaktadır.

Örgüt 15 Temmuz’da yaşadığı hezimet sonrası ciddi kan kaybı yaşamasına, moral ve motivasyon kaybına uğramasına rağmen halen faaliyetlerini devam ettirmekte, uyuyan hücreleri gerektiğinde uyandırarak ve yurtdışına kaçan elebaşlarının propagandaları ile her geçen gün ufalan insan kaynağına rağmen, azimle hayatiyetini sürdürmeye çalışmaktadır. Kısa ve orta vadede toparlanmayı mümkün görmediklerinden deşifre olanlar ve arananlar yurtdışına çıkmak için Yunanistan sınırlarında kol gezmektedir.

Fakat kesin olan bir şey varsa o da paralel idari yapılar hiçbir zaman asıl devlet yapılanmasının yerine geçememiştir.

Lider ve Milletin Zaferi

Küresel düzeni alt üst eden, 15 Temmuz darbesini alaşağı eden neydi? Tabi ki öncelikle Cumhurbaşkanımızın liderliği her şeyin önünde gelen bir vasıftır. Cumhurbaşkanımızın şanlı tarihimizden aldığı misyon ve vizyon ile cesareti ve şahsiyeti liderliği ile birleştiğinde bırakın Türkiye’deki muhalefet liderlerini çeşitli ülkelerin başındakiler bile Recep Tayyip Erdoğan karşısında lidercik’ten öte geçemiyorlar.

15 Temmuz gecesi darbe kalkışmasının başlaması akabinde Cumhurbaşkanımızın milletimizi meydanlara çıkarak direnmeye çağırmasına bu necip millet sokaklara dökülerek karşılık vermiştir. 250 vatan evladı kahraman şehid olma, yüzlercesi de gazi olma pahasına köksüz ve soysuz FETÖ müntesibi silahlı ve askeri eğitimden geçmiş örgüt mensuplarına dünyayı dar etmiştir. Çıplak elleriyle, göğüslerini siper ederek, psikolojik harp yöntemlerini kullanarak, darbecilerle yüz yüze geldiklerinde ne kadar da yanlış bir yola girdiklerine ikna ederek silah bıraktırmıştır. Pek çoğumuz aldatılıp kandırılarak FETÖ’ye katılan vatan evlatlarına nasıl şefkat ve merhametle yaklaşılarak ikna edildiğine o gece şahit olmadık mı?

Tankların altına kendini atıp feda eden kahramanlara şahit olmadık mı? 60 tonluk tankın önüne yatarak tankı durdurmak mümkün müdür? Hayır! Fakat tankı kullanan ama kandırılmış insanları hayal dünyasından çıkarıp gerçekleri göstermenin en etkili ve dramatik yolu bu idi.

15 Temmuz gecesi Milletimiz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tarihe zafer yazmıştır.

Liyakat değil Sadakat

Gerek kamu kurumlarında gerek özel sektörde terfi etmek liyakate bağlıdır. Tahsil ve kalifikasyonu uygun olanlar işe giriş ve yükselmede mesafe kat ederler. FETÖ terör örgütü gibi pek çok terör örgütünde ise durum çok farklıdır. Bu örgütlere alınmak ve ilerlemek liyakate, mesleki kalifikasyona bağlı değildir. Aksine ilerlemenin en önemli sebebi sadakattir. Hatta sadakat yegane etkendir. Sorgulama, itaat et; yanlış gördüğünü düzeltmeye kalkma, sadece emredileni yap; mantığı geçerlidir. Soru sormaya izin vermeyen, sorusu olanı aforoz eden dahası sorgusuz sualsiz itaati şart koşan her oluşum mutlaka ve mutlaka sahibini ilahlaştırıyordur. Sorgusuz sualsiz itaati ve gözü kapalı sadakati şart koşan örgütler hak yolda olamazlar.

Müntesipler içinde bulundukları yapıları değerlendirmede önemli bir kriter olarak liyakat aranıp aranmadığına bakmalıdır.

Türkiye artık Küresel Güçtür!

Küresel güçler 70’lerin sonundan itibaren Türkiye Cumhuriyeti Devletini bölmek için muhtelif terör örgütleri kurmuştur. PKK ve FETÖ bunların en bilinenleridir. Milletimiz çok bilinenlerin dışında, çeşitli kisvelere bürünmüş aşırı dinci, ılımlı İslamcı, laik, ulusalcı, Kürt milliyetçisi ve benzeri görünümlü çok çeşitli maskeler takan irili ufaklı örgütlerin halen mevcut olduğunun ve sahneye çıkmaya hazır beklediklerinin farkındadır. Bu millet hepsi ile mücadele etmeye muktedirdir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde son 40 yıla damga vuran FETÖ, 15 Temmuz Darbe Girişimi ile kendi sonunu getirmiştir. Bir taraftan terörle mücadele edilirken, diğer taraftan bütün terör örgütlerinin ortağı durumundaki Fetullahçı Terör Örgütünün darbe girişimi püskürtülmüştür. 15 Temmuz’da Devlet’in kendi içindeki hainlerden büyük ölçüde kurtulması ve kalanların da gizlenerek faaliyet gösteremez hale gelmesi sonrası terörle mücadelede önemli mesafeler kat edilmiştir.

15 Temmuz sonrası hainlerden kurtulduktan sonra, Türkiye Cumhuriyeti savunma konseptini değiştirmiştir. Terörle mücadelede, kaynağında mücadele konseptine geçen devletimiz sınır dışı kara ve hava operasyonları ile teröriste müdahale etmeye başlamış. 2016’nın sonunda PKK terör örgütü Türkiye sınırları içinde kan dökemez hale gelmiştir. 2016’dan bugüne gelindiğinde ise Türkiye Cumhuriyeti bölgesel güç olmaktan küresel güç olmaya doğru Cumhurbaşkanımızın Liderliğinde evirilmiştir. Deniz aşırı operasyonlarla medeniyet coğrafyamızın farklı noktalarına ulaşmaya başlamış; Libya hükümetinin daveti ile Libya’da terörist gruplara karşı Libya halkının yanında yer almış, Azerbaycan hükümetinin talebi üzerine, 90’larda Karabağ’ı katliam yaparak işgal eden Ermenistan’ın yeni işgal ve katliam girişimine engel olunması için, Azerbaycan ordusuna destek vermiş hatta Azerbaycan Karabağ’ı geri almıştır.

15 Temmuz’da bu millet devletine sahip çıkmış, milletinin gücünü arkasına alan devlet ise küresel aktör olmuş, tarihte olduğu gibi elinin uzandığı her noktaya adalet götürmeye tekrar başlamıştır. 15 Temmuz sadece Türk Milletinin değil tüm insanlığın bayramı olmuştur.

 

Melih TANRIVERDİ

12 Temmuz 2021

Melih TANRIVERDİ

 Türkçe (Türkiye) Arabic (اللغة العربية) English (United Kingdom)

Konya, Akşehir'li olan Melih TANRIVERDİ, 1968 yılında Üsküdar'da doğdu. Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektronik Bölümü mezunu.

1990 yılında haberleşme sektöründe Bursa'nın önde gelen firmalarından birinde çalışmaya başladı. Henüz daha Türkiye'de cep telefonu kullanımı başlamamıştı. 1991 sonunda Hilal Telefon'u kurarak telefon, faks, telsiz telefon cihazları bakım onarımı teknik servis hizmeti vermeye başladı.

1995 - 1996 yıllarında 247nci Kısa Dönem olarak askerliğini Muhabere Elektronik Bilgi Sistemler (MEBS) Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı Mamak / Ankara'da yaptı.

1997'de AKM Telekomünikasyon'u kurdu. AKM Telekom 2003 yılında (Panasonic Türkiye Distribütörü) Tekofaks'ın Yetkili Servisi, 2009'da doğrudan Panasonic Yetkili Servisi oldu. 1997 - 2012 yılları arasında AEG, Hagenuk, Switel, Motorola başta olmak üzere bir çok markanın yetkili servisliğini yürüttü. AKM Telekom, TSE Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesine sahip idi. Ağustos 2012'de firmayı devretti.

2004 yılında Bursa Elektronikçiler Odası Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 2004 - 2012 yılları arasında Projelerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak aktif görev aldı.

Görev aldığı AB tarafından desteklenip finanse edilen projelerden bazıları şunlardır;

  1. İş Piyasasında Mekatronik Eğitiminin Önemi (Importance of Mechatronic Training in Labour Market)
  2. Küresel Kriz Döneminde Yeni İş Yerleri Oluşturmak İçin Yenilik Olarak Girişimcilik (Enterprise As Innovation to Create New Work Places at Time of Global Crisis - InnovaCreaWork)
  3. Tüm Olumsuzluklara Rağmen İngilizce Eğitimi (English Education Despite All the Negativities - EEDAN)

2004 - 2012 yılları arasında Bursa Elektronikçiler Odası İşletmelerüstü Elektronik Eğitim Merkezinde eğitmen ve yönetici olarak görev aldı.

  1. Bilgisayar Teknik Servis Elemanlığı
  2. Oto Elektroniği
  3. Elektronik Güvenlik Sistemleri Bakım Onarımı
  4. Telefon Santral Bakım Onarımı
  5. Cep Telefonu Teknik Servis Elemanlığı

konularında 360 saatten başlayıp 800 saatlere kadar uzanan kurslarda eğitmen ve yönetici olarak görev aldı. ÖSDP (Özelleştirme Sosyal Destek Projesi), MEGEP (Meslek Eğitimini Geliştirme Projesi), İŞKUR Meslek Edindirme Kursları gibi pek çok sosyal ağırlıklı eğitim projesinde görev aldı.

Tüm Türkiye'deki Esnaf Sanatkarlar veya Ticaret Odasına kayıtlı Elektronik ve bağlı branşlarında faaliyet gösteren meslektaşlarının teknik destek, şema, arıza notu, servis kılavuzu ihtiyacını karşılayabileceği interaktif online bir veritabanı uygulaması ve bilgi paylaşım forumları içeren www.turkiyeelektronikcileri.org platformunun kurulması ve işletilmesinde öncü ve aktif görev aldı.

Bursa Elektronikçiler Odası üyelerinin sunmakta oldukları hizmet ve satmakta oldukları ürünlerin ücretsiz olarak reklamlarını yapabildikleri online reklam uygulaması olan www.bursaelektronikpazar.com web sitesinin kurulmasında aktif ve öncü rol oynadı.

Kullanım dışı kalan her türlü elektronik cihazın toplanarak kayıt altına alındığı ve daha sonra tasnife tabi tutularak uygun olanların bakımdan geçtikten sonra ihtiyacı olan okullara hibe edildiği, ihtiyaç fazlası olanlar ile çalışmaz durumda olanların sökülerek kullanılabilir durumda olan parçaların online bir veritabanına fotoğrafları ve teknik özellikleri ile birlikte kaydedildikten sonra Bursa Elektronikçiler Odası üyesi elektronikçilere ücretsiz verilerek bakım onarım sektörüne bedelsiz yedek parça temini sağlayan Bursa Elektronikçiler Odasının Sosyal Sorumluluk Projelerinden biri daha olan Yeşil - Beyaz - Mavi isimli projede yine öncü ve aktif rol aldı. (Ayrıntılar için www.eatik.org)

2005 - 2012 yılları arasında Bursa ve İlçelerindeki Tüketici Hakem Heyetlerinde Telsiz Telefonlar, Cep Telefonlar, Kamera ve Fotoğraf Makineleri konularında Bilirkişi olarak görev yaptı.

2011 - 2012 yıllarında KOSGEB Bursa Hizmet Merkezi Müdürlüğü "İşbirliği Güçbirliği Destek Programı"nda Bursa Esnaf Odaları Birliği'ni temsilen Komisyon Üyesi olarak görev yaptı.

Eylül 2012'den beri SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'de yönetici olarak çalışmaktadır. Finans, İletişim ve Bilişim, İkmal ve Donatım Müdürlüklerinde bulundu. Mart 2013'te Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi. Ağustos 2016'ya kadar İdari Faaliyetler Genel Müdür Yardımcılığını da yürütmüştür. Ağustos 2016'da Yönetim Kurulu Başkanlığına getirilmiştir.

Şubat 2014 'te Trileçe Dünyası'nı kurarak gıda sektöründe Türkiye'nin ilk toptan Trileçe üretimine başladı. Firma yatırımları ile tatlıcılık ve pastacılık sektöründe ilerlemektedir. Ürünler İstanbul'un yanı sıra tüm Marmara ve Ege'ye ulaşmıştır.

Türkiye'de Savunma Sanayi Hizmet Sektörünün literatüre girmesi, Yeni Türkiye Yüzyılında Askeri Danışmanlık, Eğitim ve Lojistik alanında hizmet ihracının Türkiye'nin ihracatında hak ettiği yeri alması için çalışmalar yürüttü.

ASSAM Kurucu Üyesi ve Yönetim Kurulu Üyesidir.

Evli, 3 çocuk babası, 5 torun dedesi olup İngilizce bilmektedir.

 

مليح تانريفردي

ولد في عام 1968 في أوسكودار. خريج كلية الهندسة بجامعة أولوداغ، قسم الإلكترونيات.

في عام 1990 بدأ العمل في واحدة من الشركات الرائدة بورصة في قطاع الاتصالات. في حين لم يبدأ استخدام الهاتف المحمول في تركيا. في نهاية عام 1991، أسس هلال تلفون وبدأ في تقديم الخدمات الفنية للهاتف والفاكس وصيانة معدات الهاتف اللاسلكي وإصلاحها.

بين عامي 1995 و1996، أدى خدمته العسكرية قصيرة المدة الدورة 247 في ماماك / أنقرة في مدرسة نظم المعلومات الإلكترونية للاتصالات وقيادة مركز التدريب.

في عام 1997، أسس شركة AKM للاتصالات السلكية واللاسلكية. أصبحت شركة AKM Telekom في عام 2003 (موزع باناسونيك في تركيا) خدمة تكوفاكس المعتمدة، وأصبحت خدمة الصيانة المعتمدة من باناسونيك مباشرة في عام 2009. بين عامي 1997 و2012، عمل كخدمة معتمدة للعديد من العلامات التجارية، بما في ذلك AEG، هاغنوك، سويتل، موتورولا. كانت شركة AKM Telekom حاصلة على شهادة تأهيل مكان الخدمة من معهد الموصفات التركية. قام بنقل ملكية الشركة في أغسطس 2012.

وفي عام 2004، تم انتخابه عضواً في مجلس إدارة غرفة بورصة للإلكترونيات. وبين عامي 2004 و2012، عمل بنشاط كعضو في مجلس الإدارة المسؤول عن المشاريع.

بعض المشاريع التي يدعمها ويمولها الاتحاد الأوروبي تشمل؛

1. أهمية تعليم الميكاترونكس في سوق العمل (Importance of Mechatronic Training in Labour Market)

2. ريادة الأعمال والابتكار لخلق أعمال جديدة خلال الأزمة العالمية (Enterprise As Innovation to Create New Work Places at Time of Global Crisis - InnovaCreaWork)

3. تعليم اللغة الإنجليزية على الرغم من كل السلبيات (English Education Despite All the Negativities - EEDAN)

بين عامي 2004 و2012، عمل كمدرب ومدير في غرفة بورصة للإلكترونيات، مركز تدريب الإلكترونيات للأعمال.

1. موظفو خدمات الحاسوب التقنية

2. إلكترونيات السيارات

3. إصلاح وصيانة أنظمة الأمن الإلكتروني

4. إصلاح وصيانة مقسم الهاتف

5. موظفو الخدمة الفنية للهاتف المحمول

عمل كمدرب ومدير في دورات تتراوح من 360 ساعة إلى 800 ساعة. شارك في العديد من مشاريع التعليم ذات التوجه الاجتماعي مثل (مشروع الدعم الاجتماعي للخصخصة)، (مشروع تطوير التعليم المهني، دورات التدريب المهني في إيشكور.

وقد قام بدور رائد ونشط في إنشاء وتشغيل منصة www.turkiyeelektronikcileri.org، والتي تتضمن تطبيق قاعدة بيانات تفاعلية عبر الإنترنت ومنتديات لتبادل المعلومات حيث يمكن للزملاء العاملين

في الإلكترونيات والفروع التابعة المسجلة لدى غرفة الحرفيين أو التجارة في جميع أنحاء تركيا تلبية الحاجة إلى الدعم الفني، والتخطيطات، وملاحظات الأخطاء، وأدلة الخدمة.

وقد لعب دوراً نشطاً ورائداً في إنشاء موقع www.bursaelektronikpazar.com الإلكتروني، وهو تطبيق إعلاني عبر الإنترنت حيث يمكن لأعضاء غرفة بورصة للإلكترونيين الإعلان عن الخدمات التي يقدمونها والمنتجات التي يبيعونها مجاناً.

أخذ دورا رائدا ونشطا في المشروع المسمى أخضر- أبيض- أزرق وهو أحد مشروعات المسئولية الاجتماعية لغرفة بورصة للإلكترونيات حيث يتم جمع جميع أنواع الأجهزة الإلكترونية غير المستخدمة وتسجيلها ثم تصنيفها وإعطائها للمدارس المحتاجة بعد اجتياز الأجهزة المناسبة للصيانة، الفائض منها التي يمكن تفكيكها في حالة أولئك الذين لا يعملون مع قاعدة بيانات على شبكة الإنترنت من الأجزاء المتاحة والصور والمواصفات الفنية بعد حفظها جنبا إلى جنب مع بورصة، والذي يوفر قطع غيار مجانية لقطاع الصيانة والإصلاح من خلال منحه مجانًا لأعضاء الإلكترونيات في غرفة الإلكترونيات في بورصة. (للتفاصيل www.eatik.org)

بين عامي 2005 و 2012، عمل كخبير في الهواتف اللاسلكية والهواتف المحمولة والكاميرات وأجهزة التصوير في لجان تحكيم المستهلكين في بورصة ومناطقها.

وفي الفترة 2011-2012، عمل كمفوض يمثل اتحاد غرف النقابات في بورصة في "برنامج دعم التعاون" في مديرية مركز خدمات بورصة KOSGEB.

منذ سبتمبر 2012، يعمل كمدير في شركة صادات الدولية للاستشارات الدفاعية والصناعة والإنشاءات والتجارة. كان يعمل في إدارات المالية والاتصالات وتكنولوجيا المعلومات والتوريد والمعدات. تم انتخابه لمجلس الإدارة في مارس 2013. كما شغل منصب نائب المدير العام للأنشطة الإدارية حتى أغسطس 2016. تم تعيينه رئيسا لمجلس الإدارة في أغسطس 2016.

في فبراير 2014، أسس شركة دنيا التريلجة وبدأ أول إنتاج تركي للتجزئة لحويات التريلجة في قطاع الأغذية. تتقدم الشركة باستثماراتها في قطاع الحلويات والمعجنات. وصلت منتجات الشركة إلى إسطنبول وكذلك مرمرة وبحر إيجة بالكامل.

وهو عضو مؤسس وعضو مجلس إدارة أصّام.

متزوج وله 3 أطفال ويتحدث الإنجليزية.

 

Melih TANRIVERDİ, who is from Akşehir, Konya, was born in Üsküdar / İstanbul in 1968. He graduated from Uludağ University Engineering Faculty Electronics Department.

In 1990, he started to work in one of the leading companies in Bursa in the telecommunication sector. The use of mobile phones has not yet started in Turkey. At the end of 1991, he established the company named Hilal Telefon and started to provide technical service for telephone, fax, wireless telephone maintenance and repair.

Between 1995 and 1996, he did his 247th Short Term Military Service in Mamak / Ankara at the School of Communications Electronics and Information Systems and Training Center Command.

He established “AKM Telekomünikasyon” in 1997. AKM Telekom became Tekofaks' Authorized Service in 2003 (Panasonic Turkey Distributor) and then it became Panasonic Authorized Service in 2009. Between 1997 and 2012, he carried out the authorized service of many brands including AEG, Hagenuk, Switel and Motorola. AKM Telekom had TSI (Turkish Standards Institution) Service Place Competence Certificate. He handed over the company in August 2012.

In 2004, he was elected as a member of the Bursa Chamber of Electronics' Board of Directors. Between 2004 and 2012, he took an active role as a Project Officer Board of Directors Member.

Some of the projects which is supported and funded by the EU he took part in are as follows;

  1. Importance of Mechatronic Training in Labour Market
  2. Enterprise as Innovation to Create New Work Places at Time of Global Crisis - InnovaCreaWork
  3. English Education Despite All the Negativities - EEDAN

Between 2004 and 2012, he worked as an instructor and manager in Bursa Chamber of Electronics, Supreme Electronic Training Center.

  1. Computer Technical Service Personnel
  2. Auto Electronics
  3. Electronic Security Systems Maintenance and Repair
  4. Telephone Switchboard Maintenance and Repair
  5. Mobile Phone Technical Service Personnel

He worked as an instructor and manager in abovementioned courses ranging from 360 hours to 800 hours. He took part in many social education projects such as Privatization Social Support Project, Vocational Education Development Project, İŞKUR Vocational Training Courses.

He was a pioneer and active in the establishment and operation of the www.turkiyeelektronikcileri.org platform, which includes an interactive online database application and information sharing forums where colleagues operating in electronics and affiliated branches registered in the Merchants, Craftsmen or Chamber of Commerce in Turkey can meet the need for technical support, schematics, fault notes, service manuals.

He played an active and pioneering role in the establishment of the website www.bursaelektronikpazar.com, a free of charge and online advertising application where members of the Bursa Chamber of Electronics can advertise the services they offer and the products they are selling.

All kinds of electronic devices that are out of use are collected and recorded, and then the appropriate ones are donated to the schools in need after the maintenance, the ones that are in need and the ones that are inoperable can be disassembled into an online database with photographs and technical specifications after being registered. He played a pioneering and active role in the Green - White - Blue project, which is one of the Social Responsibility Projects of the Bursa Chamber of Electronics, which provides free spare parts to the maintenance and repair sector by providing free spare parts to the electronics members of the Bursa Chamber of Electronics. (For detailed information, www.eatik.org)

Between 2005 and 2012, he worked as an Expert on Wireless Phones, Mobile Phones and Cameras in Consumer Arbitration Committees in Bursa and its Districts.

Between 2011 and 2012, he served as a commission member representing Bursa Chamber of Craftsman Union in KOSGEB Bursa Service Center Directorate Cooperation Power Union Support Program.

Since September 2012, he has been working as a manager at SADAT International Defense Consultancy Construction Industry and Trade Inc. He worked in Finance, Communication and Informatics, Supply and Equipment Managements. In March 2013, he was elected as a Member of the Board of Directors. Until August 2016, he also served as the Deputy General Manager of Administrative Activities. He was appointed Chairman of the Board of Directors in August 2016.

In February 2014, he founded Trileçe Dünyası and started first wholesale Tres Leches production in Turkey in the food sector. The company is advancing in the sweet and pastry sector with its investments. The products have reached the entire Marmara and Aegean regions as well as Istanbul.

He carried out studies for the Defense Industry Service Sector in Türkiye to enter the literature and for the export of services in the field of Military Consultancy, Training and Logistics in the New Turkish Century to take its deserved place in Türkiye's exports.

He is Founding Member and Board of Directors Member of ASSAM.

He is married and has 3 children, 5 grandchildren. He can speak English.

 

akmtanriverdi.blogspot.com.tr