Bu sayfayı yazdır
Çarşamba, 05 Nisan 2017 00:00

Darbeyi tarihe karıştıracak güç: Millet ve istikrar

Yazan
Öğeyi Oyla
(1 Oyla)
Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi Yeni Şafak Muhabiri Fatih Özer’e açıklamalarda bulundu Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi Yeni Şafak Muhabiri Fatih Özer’e açıklamalarda bulundu http://www.yenisafak.com/gundem/darbeyi-tarihe-karistiracak-guc-millet-ve-istikrar-2637531

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi ile yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminin darbelere kalıcı bir çözüm getirip getiremeyeceğini konuştuk. Tanrıverdi, "Çözüm istikrar" dedi.

18 maddelik yeni anayasa paketinde yer alan 13’üncü maddede “Disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askeri mahkemeler kurulabilir” ibaresi yer aldı. Askeri mahkemelerde yapılacak yeni düzenleme ve vesayet sistemini bitirecek değişimi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi Yeni Şafak’a anlattı.

Hazırlanan 18 maddelik yeni Anayasa değişikliğinde “Disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamaz” ibaresi yer alıyor. Bu ne anlama geliyor?

Yeni hazırlanan Anayasa paketiyle birlikte ülke yönetiminde kapsamlı bir değişime gidiliyor. Bunların başında da askeri mahkemelerde yapılan düzenlemeler bulunuyor. Bu kapsamda askeri mahkemeler ile askeri yüksek yargıyı temsil eden Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) ortadan kalkmış oluyor. Askeri Mahkemeler ile Askeri Yargıtay ve AYİM’in ilgili dairelerinin görevleri Sivil, Adli ve İdari Yargı mahkemeleri ile Yargıtay bünyesinde oluşturulacak ihtisas mahkemeleri vasıtasıyla yerine getirilebilecektir.

Yani, Askeri Yargı Mahkemeleri yerine Sivil Adli Mahkemelerin kuruluşundaki hukuk ve ceza mahkemeleri ile Yargıtay bünyesinde; Askeri İdari yargı yerine de Sivil İdari yargı mahkemeleri ve Danıştay bünyesinde, asker kişilerin adli ve idari davalarına bakacak ihtisas mahkemeleri oluşturulacaktır.

Mevcut durumda askeri hâkimlerin terfi-tefeyyüz ve atamalarında mahkemelerin bağlı oldukları komutanlıkların da etkisi bulunduğundan yargıcın bağımsızlık ve tarafsızlığı zedelenmektedir. Yeni madde ile birlikte bu mahzur ortadan kaldırılmış olacaktır. Askeri hâkimlik sınıfı ortadan kalkacak, mevcutları sivil yargı içine yerleştirilecektir. Komutanlıklar bünyesinde kurulan askeri mahkemeler olmayacaktır.

Askeri yüksek idare mahkemesine üye seçiminde değişim nasıl olacak?

Anayasa referandumu evetle sonuçlanırsa, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi diye bir mahkeme olmayacaktır. Askeri Hâkimlerin görev yaptığı Askeri Mahkemeler ve Askeri Yargıtay da olmayacaktır. Bu mahkemelerin görevleri sivil mahkemeler eliyle yerine getirilecektir. Yargıçları Adalet Bakanlığına bağlı sivil hâkimler olacak, askeri yargıçlar da dengi sivil mahkemelerdeki ihtisas mahkemelerine nakledilecektir. Hâkimlerin terfi-tefeyyüz ve atamaları, referandum sonraki yeni ismi ile Hâkimler Savcılar Kurulu (HSK) tarafından yapılacaktır. Yine Anayasa referandumunun evet ile sonuçlanmasını müteakip, hâkimlere bağımsızlık yanında tarafsızlık sorumluluğu da getirilecektir.

Bu değişiklik silahlı kuvvetlerin disiplinine bir zarar vermeyecektir. Askeri kabahatlerden dolayı disiplin amirlerinin ceza yetkileri, disiplin suçları ve askeri kabahatlerden dolayı belirli komutanlıklarda disiplin kurulları ve yüksek disiplin kurullarının oluşturulmasına, savaş halinde de belirli komutanlıklarda disiplin mahkemelerinin kurulmasına devam edilecektir. Ayrıca Askeri ceza kanunu da yürürlüktedir. 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununda suç ve cezalar belirtilmiştir. Değişen, 1632 Sayılı Askeri ceza Kanununda yazılı suçlardan dolayı yargılamanın sivil ve bağımsız mahkeme ve bağımsız ve tarafsız yargıçlar tarafından yapılması hususudur. Bu uygulama disiplinin sağlanıp korunmasında ve adaletin tesisinde daha etkili olacaktır. Yargı birliğinin sağlanmasına vesile olacaktır.

Askerlerin yargılanma süreci nasıl işleyecek?

Asker kişinin eylemi disiplin tecavüzü ise disiplin amirince cezalandırılabilecek. Disiplin amirlerinin, rütbeleri ve makamları ile mütenasip olarak 30 güne kadar oda hapsi cezası verme yetkisi bulunmaktadır. Asker kişinin eylemi disiplin suç ve askeri kabahatlerden birisi ise Disiplin Kurulları ve Yüksek Disiplin Kurulları tarafından cezalandırılabilecektir. Bu kurulların 60 güne kadar oda hapsi cezası vermeye ve TSK’den ihraç cezası verme yetkisi bulunmaktadır. Asker kişinin eylemi Askeri Ceza Kanunu kapsamındaki bir fiil ise, kişinin bağlı olduğu komutanlıkça ifade tutanağı ve suç delilleri toplanarak hazırlanacak dosya yetkili sivil yargı merciine ulaştırılarak ve yargılama başlatılacaktır. Askeri mahkemeler ve yüksek askeri yargının kaldırılması sadece askeri ceza kanunu kapsamına giren askeri suçlar ile idari yargı kapsamına giren fiiller için geçerlidir. Disiplin tecavüzü, disiplin suçu ve askeri kabahat olarak ilgili kanunlarında belirtilen fiillerden dolayı yargılama ve cezalandırmalar yine Silahlı Kuvvetlerin bünyesinde kalacaktır.
Burada belirtilmesi gereken bir husus daha bulunmaktadır. Anayasa Referandumu evet ile sonuçlanırsa “Olağanüstü hal Durumu” muhafaza edilirken “Sıkıyönetim” kalkmaktadır. Sıkıyönetim, ilan edildiği bölgede, yönetimin askeri komutanlıklara devredilmesi demektir. Olağanüstü hal durumun da ise yönetim sivil yönetim birimlerinde kalmaktadır. Dolayısıyla Anayasa değişikliğinin kabulü, askerin iç güvenlikten sıyrılıp, asli görevi olan dış tehdide karşı kullanılmasını da sağlayacaktır.

Bir diğer konu yarım asır süren vesayet rejimi. Yeni sistem bu sorunlara karşı çözümü ne olacak?

Vesayet sisteminin oluşmasına etken sebep siyasi istikrarsızlıktır. Siyasi istikrarsızlık ise, Parlamenter sistem ve koalisyon dönemlerinde oluşur. Değişik partilerin kurduğu hükümetler zayıf dengelere sahiptir. Bir parti ideolojik olarak darbeci kanalın içerisinde bulunarak onun desteğinde olabilir. İdeolojik olarak onu benimseyebilir. Dolayısıyla o darbecilerle iş birliği yapabilir. Bu oluşum içerisinde olan parti tarafından Hükümet düşürülerek, devlet idaresiz bir şekilde yönetimsiz kalabilir. Bu da devletin başsız kalmasına yol açar. Hükümet düşmesi demek ekonomide, asayişte bozukluk ve hayat şartlarında gerilemeye yol açar. Asıl sorun işte bu noktada başlar. Toplumda oluşan bu dengesizlik de darbeye çağrı yapar. Darbeciler de istikrarsız ortamı fırsat bilmektedirler. Kurulacak Cumhurbaşkanlığı sistemi içerisinde hükümet her zaman var olacaktır. Hükümetin düşme ihtimali yoktur. Ancak parlamento isterse Cumhurbaşkanının görev süresine son verilebilir.

Darbeler tarihe karışacak diyebiliyor muyuz?

İstikrarın olduğu bir ortamda her şey olması gerektiği gibi yürüdüğü için darbeciler darbeye imkân bulamazlar. Cumhuriyetimizin geçmiş 50-60 yıllık dönemini incelediğimiz zaman, askeri darbelerin hep koalisyon hükümetlerinden sonra vaki olduğunu görürüz. Mesela 1970 ile 1980 yılları arasındaki 10 yıllık süre içerisinde 12 hükümet gelip geçti. Devletin başına gelen 12 hükümet daha devletin meselelerine bir çözüm üretemeden iktidardan ayrıldı. Bu da siyasi istikrarsızlığı beraberinde getirdi. Askerin yönetime el koymasına ve vesayet rejimlerine neden oldu. Her fırsatta yönetime el koymak isteyenler ürettikleri gerekçelerle darbe yaptı. İstikrarlı dönemler de darbeden söz edemeyiz. Çünkü icranın başı olan Cumhurbaşkanını iş başına millet getirir, iş başından da millet götürür. Yeni getirilecek Cumhurbaşkanlığı Hükümeti sistemi siyasi istikrarın kapısı, gelişmenin, yükselmenin, kalkınmanın ve refahın anahtarı olacaktır.

Okunma 3006 defa Son Düzenlenme Cuma, 26 Ağustos 2022 17:18