Pazartesi, 20 Şubat 2023 11:43

Her İki Depremi de Bizzat Yaşadım "Devlet Neredeydi?!"

Öğeyi Oyla
(3 oy)

Kıymetli dostlarım, işim icabı, 3 Şubat 2023 gecesi Kayseri'den Gaziantep'e gitmiştim. 5 Şubat gecesi arabam yükleme rampasına çekildi (kullandığım araba MERCEDES AXOR 2529 kamyon), Kahramanmaraş'ın malzemeleri yüklendi. 6 Şubat saat 04.17'de meydana gelen 7,7'lik ilk deprem esnasında, ben arabada uyuyordum; şiddetli sarsıntı üzerine uyandım. İlk anda, arabaya çok ağır malzemelerin yüklenmekte olduğunu ve ondan dolayı çok sarsıldığını zannettim, aşağıya indim, baktım ki bina içinde benden başka kimse yok. Bir müddet sonra şef geldi, deprem olduğunu söyledi.

(Bulunduğumuz yer, Büyükpınar / Sam mezrası mevkii 1. OSB, Gaziantep şehir merkezine 15 Km kadar mesafede.)

Saat 05.30'da (depremden 1 saat 10 dakika kadar sonra), Kahramanmaraş'a hareket ettim. Arabası olan hemen herkes yola çıkmıştı, müthiş bir trafik yoğunluğu vardı, hava soğuk ve yollar da kaygan idi.

Narlı'daki çimento fabrikasının çaprazındaki otoyol kavşağına kadar devam eden 10 Kilometrelik dik ve virajlı bir iniş var; kontrolü kaybetmemek için 6. Vitese aldım (45 Km/s sürate tekabül ediyor). Çok şükür ki, öyle yapmışım - sâir zamanlarda 8. vitesle inerdim - zira yolun sağında ve solunda bulunan yar'lardan, kaya kütleleri düşmüş, yola saçılmış.. Deprem sebebiyle panik halinde araba kullanan bir kısım insanlar, bu kayalara çarpmışlar ve yolda kalmışlardı, onları gördüm.

Narlı'ya yaklaştığımda, jandarma-polis kontrol noktasına varmadan birkaç yüz metre berideki kavşakta trafik akışı durdu. Yolun bir kısmında yarılma, bir kısmında tümsekler oluşmuştu. Polisimiz ve jandarmamız vazifelerinin başında idiler ve onların talimatları ile yolun uygun kısımlarından geçmeye muvaffak olduk.

Narlı'dan 10 Km kadar sonra, yoldaki yarılma / çökme / tümsekler artmaya başladı. O saatlerde hava henüz aydınlanmadığı için, bir kısım insanlarımız bunları görememişler ve kaza yapmışlardı. Burada da Karayolları ekiplerimizi gördüm ve çalışmalarına şâhit oldum; saat 07.00 suları idi.. Ve bu kadar erken saatte ve bu kadar yoğun trafikte, trafik polislerimizin ve karayolları ekiplerimizin, nasıl büyük bir gayret gösterdiklerine de şâhit oldum.

Nihâyet saat 07.30'da, Kahramanmaraş'ta yükü boşaltacağım kargo merkezine vasıl oldum. Orada saat 13.00'e kadar bekledim, personel gelmeyince, geri dönmeye karar verdim.

Tam, tali yoldan ana yola çıkarken, bu sefer de 7,6'lık ikinci depreme yakalandım. Henüz 5. viteste idim (30 Km sürate tekabül ediyor). Araba müthiş bir şekilde yalpalamaya başladı ; kaygan bir zemine rast geldiğimi zannettim, yola baktım, zemin kupkuru.. Sonra dedim ki "eyvah, bijon kestim, tekerler çıkıyor"; aynadan baktım, tekerler yerli yerinde.. Bu arada önümdeki araçlar durmaya başladılar; az kaldı iki tanesine çarpacaktım, çok zor kurtardım. Ben de durdum, "imdat" dediğimiz kolu çektim, arabayı sabitledim. Fakat araba öne-arkaya, sağa-sola ve yukarı-aşağı öyle sarsılıyor ki, devrileceğini düşünmeye başladım. Tabiî, ağzımızdan "ALLAHUEKBER" zikrimizi de eksik etmiyoruz..

Nihâyet arz sakinleşti, Kahramanmaraş'ın üzerinden yeni bir toz bulutu yükseldi ; anladım ki, ilk depremde ağır hasar alan binalar, bu sefer tam yıkıldılar..

Evet, saat 13.24 idi ve ben Kahramanmaraş'ta hem AFAD, hem UMKE ve hem de Karayolları ve Belediye ekiplerini gördüm; şâhidim.

Dönüş yolumda hava aydınlık olduğu için, güzergâhım üzerindeki binaların çoğunun ayakta olduklarını gördüm ve mutlu oldum. Çünkü bu derece büyük ve üst üste gelen iki depremden sonra, şehrin tamamen enkaza dönmesi, kimseyi şaşırtmazdı.. Lâkin elhamdülillâh, netice o derece vahim olmadı.

Kahramanmaraş-Narlı ve Narlı-Çimento fabrikası arasındaki karayolunda, tam da fay hattı üzerindeki kısımlarda meydana gelen kırıklar / yarıklar / çökmeler sebebiyle, oradan sabahki geçişimden sonra kaza yapan araçları da gördüm.

Karayolları ekiplerimiz, Çimento fabrikasından sonraki kısımda, yola düşen bütün kayaları temizlemişlerdi. Keza Gaziantep Belediyesi de, kendi hudutları içinde icap eden temizleme ve tamirat işlerini yapıyorlardı; buna da şâhidim.

Kıymetli dostlarım, yazı biraz uzun olunca, bazı insanlarımız çabuk yoruluyorlar, okumaktan imtina ediyorlar maalesef.. Onun için, bu mevzudaki fikirlerimi, kanaatlerimi ve naçizane teklif ve tavsiyelerimi, müteakip kısımlarda arz edeceğim inşallah. Bu ilk kısımda, bizzat yaşadıklarımı ve gördüklerimi arz ettim.

Arz ettim ki, "Devlet neredeydi ?!" diyerek, aslında Hükümetimize ve Cumhurbaşkanımız'a "çakmaya çalışan" bir kısım haddini bilmezlere / art niyetlilere cevap olsun!

Onlara "sahada" da en güzel cevaplar verildi ve veriliyor..., fakat onlar vicdan ve adâlet hislerini iptal ettikleri için, gene de yalan ve iftiralarına devam ediyorlar!

Çok şükür ki, aziz Milletimiz hakikati görüyor ve onların yalanlarına ve iftiralarına itibar etmiyor, kaale almıyor..

Bir sonraki kısımda "Devlet neredeydi ?!"yi biraz daha açacağım inşallah, kıymetli dostlarım. Çünkü bu sualin içinde hem yalan ve iftira, hem dört dörtlük cehalet (eskilerin güzel tabirleri ile "cehl-i mürekkep") ve hem de insanları tahrik ve kışkırtma gibi "hainane yılan'lıklar" var !

Selâm ve dua ile.

Rasim Duman

Emekli J. Ord. Astsubay

18 Şubat 2023 - Kayseri

Okunma 350 defa Son Düzenlenme Salı, 14 Mart 2023 15:56