9-10 Aralık 2017 Tarihinde İslam Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) İBB Yenikapı Gösteri Merkezi’nde "2. Uluslararası STK Fuarında Stantımıza Uğrayan Afrika Kıtasının ÇAD Ülkesinden gelen ABDULLAH ABDULKERİM AHMED ile ASSAM Hakkındaki Röportajı
9-10 Aralık 2017 tarihinde İslam Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) İBB Yenikapı Gösteri Merkezi’nde "2. Uluslararası STK Fuarında Stantımıza uğrayan Fildişi Sahili Ülkesinden gelen misaifrimiz Süleyman Konferm ile ASSAM hakkındaki röportajı
9-10 Aralık 2017 Tarihinde İslam Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) İBB Yenikapı Gösteri Merkezi’nde "2. Uluslararası STK Fuarında Stantımıza Uğrayan MISIR Asıllı SAHAR ZEKİ ile ASSAM Hakkındaki Röportajı
9-10 Aralık 2017 tarihinde İslam Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) İBB Yenikapı Gösteri Merkezi’nde "2. Uluslararası STK Fuarında Stantımıza uğrayan İDSB Genel Sekreteri Sn Ali Kurt ile ASSAM hakkındaki röportajı
9-10 Aralık 2017 Tarihinde İslam Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) İBB Yenikapı Gösteri Merkezi’nde "2. Uluslararası STK Fuarında ASSAM Gnl Sek ALİ COŞAR ile Yapılan Röportaj
1nci Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongresi 23 - 24 Kasım 2017 tarihlerinde "Geçmişten Geleceğe Yönetim Biçimleri" ana teması ile gerçekleştirildi.
Kongreye Arakan, Benin, Bangladeş, Çad, Etiyopya, Filistin, Gana, Güney Afrika, Jamaika, Kamerun, Katar, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Kolombiya, Malavi, Malezya, Mısır, Moğolistan, Moritanya, Nijer, Pakistan, Sudan, Suriye, Tunus, Türkiye, Ürdün ve Yemen'den olmak üzere 28 ülkeden katılım sağlandı.
Kongre'nin açış konuşmalarını Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, ASSAM - Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı E. General Adnan Tanrıverdi ve ASDER - Adaleti Savunanlar Derneği Genel Başkanı, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan, Uluslararası Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyaleddin Karadaği, Kongre Hazırlık Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe yaptılar.
Kongre sonucunda iki ana başlık öne çıktı;
“İslâm Ülkeleri Parlamentosu”nda ülkeler nüfusları ile orantılı olarak temsil edilmelidir. Başlangıçta, “İSLÂM ÜLKELERİ KRİZ YÖNETİM KONFEDERASYONU” gibi çalışmalıdır. Hedefi İslâm Ülkelerini bir irade altında toplayacak müesseseleri oluşturmak olmalıdır.
“İslâm Ülkeleri Parlamentosu”nun oluşturulması da bir sürece bağlı olacağından bunun teşkilinin ilk adımı da HER İSLAM ÜLKESİNİN BAKANLAR KURULUNDA BİR İSLAM BİRLİĞİ BAKANLIĞININ kurulması olmalıdır.
“İslam Ülkeleri Konfederasyonu kurulmalıdır”
ASSAM Yönetim Kurulu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı E. General Adnan Tanrıverdi, açılış konuşmasında İslam dünyasının birliği için bir yol haritası oluşturmayı amaçladıklarını belirterek İslam coğrafyasının omurgasının AFRASYA / ASRİKA kıtaları olduğunu söyledi. Tanrıverdi, “Sadece İslam dünyasına değil tüm dünyada huzurun hakim olması İslam Ülkeleri Konfederasyonunun gerçekleşmesi ile mümkün olabilecektir. Biz şöyle düşünüyoruz; yetkisi,imkanları,gücü, yapısı, üye sayısı, anayasa ve tüzüklerle belirlenmiş 60 islam ülkesinin ortak iradesinin tesis edildiği İslam Ülkeleri Parlamentosunun daimi olarak teşekkül ettirilerek İslam Ülkeleri Konfererasyonu oluşturulmalıdır” dedi.
Kongre; Bursa Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi, Sultangazi Belediyesi, Akit TV, Ekol Grup, Eminevim, Türk Havayolları sponsorluğunda gerçekleşti.
Kongre sonuç bildirgesi hazırlanarak önümüzdeki günlerde yayınlanacaktır.
Kâinatın; bu günkü verilerle büyüklüğünün, bilim dünyasında makro düzeyde, onlarca milyarlar ışık yılı genişliğinde olduğu ifade ediliyor. Daha ilerisine; ne ilim, ne akıl ne de hayal gidemiyor.
‘İdrâk-i meâli bu akla gerekmez,
Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez’
Ancak; envâr-ı Kur’anla, nûr-u imânla sırrı hakikat hissediliyor, anlaşılıyor. Yaratılanlar bilemese de yaradan her şeyi biliyor, en güzel şekilde yaşatıyor. İman sahipleri dereceleri nispetinde ona iman ediyorlar. Böylelikle her taraf ve her varlık aydınlanıyor, hakiki anlamını kazanıyor, nurlanıyor. Bütün varlık âlemi tüm güzellik ve gerçekliğiyle idrak ediliyor.
Kâinat; atomundan, hücresine kadar, yıldızından galaksilerine kadar, melâikesinden-cinlerine-insanlarına varıncaya kadar, bildiğimiz bilmediğimiz bütün mevcudatıyla… yaratanını, rabbini anlatan, büyüklüğü kelimelerle ifade edilmekten aciz mukaddes bir dil, esmâ-i hüsnaya muazzam-mukaddes bir âyine-i İlâhi oluyor.
ASSAM'ın İslam İttifakı ile ilgili bir tasavvuru gerçekleşti
"İslam Dünyasına Huzur Nasıl Gelecek?" ve "Küresel Saldırının Hedefindeki İslam Dünyası" başlıklı yorumlarda ASSAM Projesi olarak gündeme taşınan "Kriz Çözüm Konfederasyonu"nun ilk basamağını oluşturan "İslam Ordusu" Suudi Arabistan'da kuruldu.
ORTAK TEHDİTLERE KARŞI STRATEJİK İŞBİRLİĞİ
37 İslam Ülkesi Aralık 2015 başında Suudi Arabistan'ın Başkenti Riyad'da yaptıkları toplantıda, terörle etkin mücadele için savunma ittifakı yapılması hususunda görüş birliğine vardı.
Ocak 2016 sonunda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Genelkurmay Başkanını da katıldığı toplantıda "Ortak tehditlere karşı ortak stratejik işbirliği" kararı alındı.
KUZEYİN GÖK GÜRÜLTÜSÜ TATBİKATI
Suudi Arabistan öncülüğünde, Türkiye'nin gözlemci olarak katıldığı 26 Ülkenin askeri katılımı ile oluşan İslam Ordusu, 29 Şubat 2016 tarihinde Suudi Arabistan'ın kuzey doğusundaki Hafar el Baten bölgesinde büyük bir tatbikat başlattı
TATBİKATA KATILAN ÜLKELER
Tatbikata Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün, Bahreyn, Senegal, Sudan, Kuveyt, Maldivler, Fas, Pakistan, Çad, Tunus, Komorlar, Cibuti, Umman Sultanlığı, Katar, Malezya, Mısır, Moritanya, Mauritius'un yanı sıra El-Cezire Kalkanı Gücü katıldı.
TATBİKAT İSLAM DÜNYASINA ÜMİT - EMPERYALİST ÜLKELERE KORKU VERDİ
Suudi Arabistan'da tamamlanan Kuzeyin Gök Gürültüsü - Ra'du'ş Şimal tatbikatı sonrası İslam Ordusu'nun ilk görüntüleri...
İslam Ordusu, muhteşem görüntüsü ile dosta güven düşmana korku saldı.
Suudi Arabistan'da 3 haftalık askeri tatbikatı tamamlayan İslam Ordusu ilk kez görüntülendi. İslam Ordusu'nun tatbikat alanında yaptığı yürüyüş büyük ses getirdi.
Tatbikat alanı girişinde asılı pankartta ise "Bu ordu ne diye sorarsanız, bu Muhammed ordusudur" yazıyor.
HİLAL ARMASININ İÇİNDE ALLAH LAFZI
İslam Ordusu'nun kıyafetleri de dikkat çekti. Kıyafetlerdeki hilal şeklindeki armanın içinde 'Allah' lafzı bulunurken altında ise 'Hasbinallah' yazıyor.
TATBİKAT 3 HAFTA SÜRDÜ
Suudi Arabistan'ın Ra'du'ş Şimal (Kuzeyin Gök Gürültüsü) ismiyle düzenlediği askeri tatbikat, Kral Selman bin Abdülaziz Al Suud ve diğer ülke yetkililerinin katılımıyla sona erdi. Tatbikat 3 haftada sona erdi.
EN BÜYÜK TATBİKAT
26 ülkenin Suudi Arabistan'da gerçekleştirdiği tatbikata 200.000 asker katıldı. İslam Ordusu'nun ilk tatbikatı tüm dünya tarafından dikkatle izlendi.
İKİ BÖLGESEL VE İKİ KÜRESEL GÜÇ OLAN DEVLETLERİN SURİYE KRİZİNDEKİ TUTUM VE POLİTİKALARI
GİRİŞ:
Yapısal inşacılığa göre kimlikler devletlerin çıkarlarını şekillendirmekte ve uluslararası kuruluşlar buna göre tasarlanmaktadır. Alexander Wendte göre bu durumun sonucu olarak uluslararası sistemdeki anarşik yapı çatışma veya işbirliği şeklinde ilerler. Bunu takiben bugünkü Ortadoğu’da uluslararası anarşinin çatışmaya mı yoksa işbirliğine mi dönüşeceği bir dönemde yaşıyoruz.
Bütün bir insanlık tarihini, Batı medeniyetinin tarihî akış seyrine bağlayan, Batı toplumlarının sınırlı tarihî tecrübelerini evrensel geçerliliği olan teoriler haline dönüştürerek, yeni tarih ve sosyoloji anlayışı oluşturmuş ve bunu’ da Batı medeniyet olarak sunmaktadır.
Çünkü Onlara göre dünya 'The West ant The Rest' (Batı ve öteki)nden ibaretti. Batı'nın ben ve öteki algısını formüle eden bu ifade, Batı kategorisindeki toplumları, öteki kategorisine giren toplumlara ve medeniyetlere kapatmakla kalmıyor. Batı ile Batı dışı toplumlar arasında tarihte yaşanan askeri karşılaşmaları, yeni bir boyuta; sosyolojik boyuta taşıyordu.
Batı dışı toplumlar, eğer Batı'nın geçirdiği bu değişimlere ayak uydurmak istiyorlarsa, kendi inanç, düşünce ve kültür değerlerini terk ederek, Batı'nın değişmesine kaynaklık eden inanç, düşünce ve kültür atmosferine geçmeleri gerekiyordu.
Batı, böyle bir değişimi sadece istemekle yetinmiyor, bu toplumları bu doğrultuda değiştirmek için her türlü çabayı gösteriyordu. İşte, Batı'nın bu öteki algısı ile başlayan etkileşim süreci, Batı dışı toplumların sosyal yapılarına temel oluşturan inanç ve kültürel kimliklere müdahale boyutu kazanmıştır.
Batı bu müdahaleciliğini "medenileştirici savaş, özgürleştirme "Olarak tanımlamaktadır.
İşte, Osmanlı’nın Ortadoğu’ya dönüşümünün en etkili dinamiklerinden birisi de, “menfi milliyet ve unsuriyet fikrinin” beslediği sosyolojik dönüşümlerdir. Bu sosyolojik dönüşümler, baş aktörü oryantalist misyonerler olan 1890 küreselleşmesini inşa eden süreçlerle birebir ilişkilidir.
Batı'nı gerçekleştirdiği ve sonuçları sosyolojik özellikli değişimlere yol açan bu müdahaleleri tanımlayacak net bir kavram düşündüğümüzde, karşımıza "Sosyolojik Savaş" kavramı çıkmaktadır.
Ulus kimliğine indirgenen İslam dünyası, yeni değişim sürecinde iki seçenekle karşı karşıyadır. Ulus ve ulus altı kimlikler bağlamında çatışan ve birbirinin şerrinden statüko güçlerine sığınan küçük topluluklar olarak kalmak veya İslam dayanışması bağlamında küresel bir aktör olarak tarih sahnesine yeniden çıkmayı başarmak.
Kavramlar: İki Batı, ABD, Jeokültür, Jeopolitik, Ortadoğu, Uluslar Arası Sistem, Küresel Sistem, Küreselleşme, Medeniyetler Çatışması, İslam Birliği, Yeni Dünya Düzeni.