Salı, 02 Aralık 2014 00:00

Fidel Okan’dan İnciler

Yazan
Öğeyi Oyla
(0 oy)

Anlaşılan genç Fidel Okan karşısında bir orgenerali görünce ürkmüştü. Fikirleri birbirine karışmıştı. Çünkü bir insan ya kendine ait bir fikir ve ön görüyü ilan eder ya da başkalarına ait fikirleri okuyucularına aktarır. Fidel Okan’nın TSK aleyhinde yaptığı bu açıklamalarının arkasında duramamıştır. Okan’ın TSK’nın paralel yapıdan uzak olduğunu hatta bu yapı ile mücadele içerisinde olduğunu seslendirmeye başlaması ise ilginç bir durum ortaya çıkarmıştır.

Papanın Türkiye’yi ziyaret etmesi ve AK SARAY’DA devlet başkanlarına uygulanan karşılama töreni ile karşılanmasının medyanın gündeme alma şeklini bir abartı ve misyonerlerin ekmeğine yağ sürmek olarak algılayan Fidel Okan dün gece Sevilay Yükselir’in %100 Siyaset programında konuştu.
    Müslüman bir ülkede Papanın ziyaretini mütevazılık ve hoş görü kapsamında veren medyanın on yıllardır başarılamayan misyoner etkisinin Papa ziyareti ile gerçekleştirildiğini iddia etti. Buraya kadar her şey güzeldi diyebiliriz. Ancak konu kozmik oda ve paralel yapıya gelince medyanın misyonerlik girişimini eleştiren Fidel Okan bir anda adeta TSK Genelkurmay II. Başkanının misyonerliğine soyundu.
    Haklarında yapılan suç duyurusunun etkisi ile şaşkına dönen Fidel Okan kendisinin TSK’ne düşman bir birey olmadığını ifade etmek ve açıklamak ihtiyacı hisseti. Kendisinden şüphesi olmayan ve doğru yolda olduğuna inanan bir insanın böyle bir savunma ihtiyacı hissetmesini de anlamış değilim.
    Bu açıklama karşısında II. Başkanla neler görüşüldü nasıl bir mana çıkarıldı doğrusu merak da ediyorum. Çünkü TSK de paralel bir yapılanmanın olduğunu ve bu yapılanmanın Komuta kademesine rağmen icraatlar da bulunduğunu iddia eden Okan aslında TSK Komuta kademesi içerisinde böyle bir yapılanmanın olmadığını 1984 ten beri TSK’nin paralel yapılanma ile mücadele ettiğini duyurmaya çalışıyordu. Üstelik kendilerinin de TSK ile bir alıp veremediğinin olmadığını ısrarla anlatma gayretinde idi.
    Anlaşılan genç Fidel Okan karşısında bir orgenerali görünce ürkmüştü. Fikirleri birbirine karışmıştı. Çünkü bir insan ya kendine ait bir fikir ve ön görüyü ilan eder ya da başkalarına ait fikirleri okuyucularına aktarır. Fidel Okan’nın TSK aleyhinde yaptığı bu açıklamalarının arkasında duramamıştır. Okan’ın TSK’nın paralel yapıdan uzak olduğunu hatta bu yapı ile mücadele içerisinde olduğunu seslendirmeye başlaması ise ilginç bir durum ortaya çıkarmıştır.
    Kendisine ait olmayan bir fikir ve ön görü, farklı yönden esen bir rüzgarla yön değiştirmişti. Demek yarın bir başka omuzu kalabalık TSK da böyle bir yapılanmanın olduğunu ifade etse Fidel Okan hemen o tarafa dönecek ve o yönden esmeye başlayacaktı.
    TSK den ilişiği kesilen ve bugün devam etmekte olan 28 Şubat davasına mahkemece dosyaları istenen onlarca mağdur subay ve astsubayın varlığı bir gerçektir.  Buna rağmen bu personelin paralel yapı işle ilişkilendirilerek atılmış olmasının vurgulanması, halen Albay maaşı aldıklarının ifade edilmesi maalesef büyük bir talihsizliktir. Elbette bu açıklamalar Fidel Okan hakkında bu kanaate varmamızda önemli bir etken olmuştur.
    Kurt puslu havayı sever. Genelkurmay II. Başkanı olan Orgeneral Yaşar Güler bugün ortaya çıkan paralel yapının gündeminden faydalanarak geçmişte yapılan haksızlıkların aslında doğru olduğunu kamuoyunda paylaşma gayretine girmiştir. Bunun içinde maalesef Fidel Okan kullanılmıştır. Adeta Fidel Okan Genelkurmay II. Başkanının misyonerliğini yapmıştır.
    Konuşurken bile sesi titreyen adeta ürktüğü her halinden belli olan Fidel Okan iddia ettiği tuzağa düşerek aslında kalıcı, akılcı ve isabetli fikir ve ön görülere sahip olmadığını ilan etmiştir.
    Bugün Albay maaşı alan ve paralel yapı ile ilişkisi vardı denilen TSK’leri personeli arasında bende varım. İlginçtir ki bugüne kadar birçok cemaat ve STK ile irtibatım olduğu halde paralel yapı denilen o sistemle bir irtibatım olmamıştır. Kaldı ki paralel yapı denilen unsurlar çok etkili takiye ve tedbirler zincirine girerek belki de mütedeyyin TSK’leri mensuplarını hedef göstererek geçmişte yapılan operasyonlardan en az zararla sıyrılmışlardır. Haklarında sadece uydurma raporlarla atılma eyleminde bulunan Genelkurmay maalesef bugünde hala yanlışlıklarından ötürü özür dileyeceğine haklılığını ortaya çıkarmak gayretindedir.
    Eskiden olduğu gibi Genelkurmay ve Kuvvet  Komutanlıklarınca bu ve benzeri konularda anında açıklama yapılırdı. Bu kez böyle olamadı. TSK’leri taktik değiştirmiş ve kapalı kapılar ardında yaptıkları ikili görüşmeler sonrasında ikna ettikleri gazeteciler vasıtası ile bunu yapmaya başlamıştır.
    Buradan Fidel Okan’a sesleniyorum. Genelkurmayın paralel yapı Albayları dedikleri bu insanlardan istediği kadarını ekran karşısına çıkararak açık bir oturum yapalım. Bakalım Genelkurmay bu konuda TSK ne yakışır doğrulukta bir açıklamaya imza atmış mıdır? Yoksa kamuoyunu yanıltacak ifadelere mi yer vermiştir?
    Biz esen rüzgara göre fikirleri değişmeyen aslan parçalarıyız. Fikri başkalarından değil kendinden ve yüreklerinden fışkıran vatan evlatlarıyız. Dün ne idiysek bugünde oyuz. Eğer paralel isek onu itiraf edecek kadarda mert ve delikanlıyız. Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler gibi kamuoyunu yanıltacak açıklamalara tevessül edecek bir topluluk asla değiliz.
    Bugün Ergenekon ve Balyoz davaları için TSK içerisinde bir ekip kurulduğunu ve bir tek ferdin dahi mağdur olmaması için titizlikle çalıştıklarını söyleyen II. Başkan, irticai faaliyetler adı altında atılan nadide TSK personeli için neden böyle bir çalışmanın yapılmadığını açıklayabilecek mi?
    Bunu gururla ve hayırlı bir iş yapmış edasıyla %100 siyaset programında açıklayan Fidel Okan ‘da çıkıp evet sahi o zaman neden bu titiz çalışmayı yapmadınız diye II. Başkana sorabilecek mi?
    Heyhat bu devir kapandı. Silahların gölgesinde iş yapan bürokratlarında gazetecilerinde devri bitti. O günler inşallah bir daha asla geriye gelmeyecek. Çünkü bu millet bu konuda çok bedeller ödedi. O bedel var oldukça Allah bir daha o mazlumları mazlum konumunda bırakmayacaktır. Çünkü zalimler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.
    Ben Fidel Okan’a ısrarla sesleniyorum. Fikirlerinden asla geri adım atma. Bir gücün arkasından konuşan ve suç duyurusunda bulunan haksızların safında görünme. Çünkü adalet er yada geç hakkın safında tecelli edecektir.

Okunma 3380 defa Son Düzenlenme Pazar, 07 Aralık 2014 19:55
Yorum eklemek için giriş yapın