Stratejik Araştırma Kurulları Çalışmalarından Sorumlu Koordinatör Başkan Yardımcıları | ||
---|---|---|
![]() |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
İslam Ülkeleri Birliği Organları için Mevzuat İnceleme ve Araştırma Kurulu
İslam Ülkeleri Ekonomik İşbirliği İmkanlarını İnceleme ve Araştırma Kurulu
İslam Ülkeleri Savunma ve Savunma Sanayi İşbirliği Ortamını İnceleme ve Araştırma Kurulu
İslam Ülkeleri Ortak Asayiş ve Güvenlik Organizasyonu İnceleme ve Araştırma Kurulu
İslam Ülkeleri Dışındaki Dünya Devletleri Milli Güç Unsurları İnceleme ve Araştırma Kurulu
İslam ülkeleri listesine ulaşmak için tıklayınız
ASRİKA İslam Ülkeleri Konfederasyonuna Bağlı Mutasavver Federatif Bölgelerin Askeri Güç Çizelgesi
Ülkelerin savunma sanayileri aslında onların bağımsızlıklarının önde gelen göstergesidir. Belki ülkeler pek çok alanda bağımsızlık rolü oynayarak halklarını kandırabilirler ama komşularıyla yaşadıkları ilk anlaşmazlıkta ne kadar bağımsız oldukları ortaya çıkıvermektedir. 1974 Kıbrıs Harekatında ülkemiz bunu çok yakından yaşamıştı. Öte yandan günümüzde Terör Devleti İsrail'in Filistinlilere yaptıklarına dayanamayan her vicdan sahibinin sorduğu "bir buçuk milyar müslüman tükürseler İsrail'i boğarlar, niçin hiç bir şey yapamıyoruz?" sorusunun cevabı aslında "halkı müslüman ülkelerin savunma sanayilerinin bağımsız olmadığı ve silah sistemlerinin dost - düşman tanımlarını silahı üretenin belirlediği gerçeğinde yatması" değil mi?
Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda başlatılan milli savunma sanayi oluşturulması projeleri, 1945'lerden sonra ABD'den gelen yardımlar ile tam da bu tür projelerin yapılmasını istemeyen gizli elin beklentisine uygun, sona erdirilmişti. 74 harekatı sonrası yeni bir gayret oluştu ise de çok başarılı olamadı.
Günümüzde milli piyade tüfeği, milli savaş helikopteri, milli tank, milli insansız hava aracı, milli hava savunma sistemleri, milli uydu, milli savaş uçağı projeleri ile tekrar atılım gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.
Bu inceleme yazımızda Milli İmkanlarla Tank Üretim Projesi (MİTÜP) ile geliştirilmekte olan ALTAY tankı üzerinden Milli Savunma Sanayimize bir projektör tutmayı ve tankın kalbi durumundaki motoru ve beyni durumundaki Tank Komuta Kontrol Muhabere Bilgi Sistemi ile Atış Kontrol Sistemi üzerinden yürütülen tehlikeli derin siyaseti incelemeyi amaçlamaktayız.
Yerli Tank Üretimi Üzerinden Milli Savunma Sanayinin Önemi raporuna ulaşmak için tıklayınız. (Güncelleme 25 Ağustos 2014)
Büyük milletlerin sorumlulukları da büyük olur. Büyük sorumlulukları taşımak hiç şüphesiz büyük güç ister. Askeri güç olmaksızın da büyük güç olunmaz.
Abdullah GÜL
Cumhurbaşkanı
22 Ağustos 2014 Cuma günü T.C. Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İnternet Sitesinde Savunma Reformu Çalışma Grubu'nun raporunu tamamladığı haberleştirildi.[1]
Türkiye'nin 2023 hedefleri ile bölgesel ve küresel güç olma yolunda ki gayretleri açısından Savunma Reformu ciddi önem taşımaktadır. Bu kapsamda MSB ve TSK'nde yapısal reform yapılmasının yanı sıra silah ve komuta kontrol sistemlerinde de teknolojik reform yapılması önem arz etmektedir. Savunma sistemlerinin NATO savunma sistemlerine entegre olması NATO bağımlılığı anlamına gelmemelidir. Tam bağımsızlık ilkesi gereği olarak özgün savunma sistemleri üretilip komuta kontrol sistemleri gerektiğinde farklı paktlara da entegre edilebilir tasarlanmalıdır. Dolayısıyla hali hazırdaki TSK'nde yapılmakta olan modernizasyon çalışmaları ile TSK'nın savunma sistemlerinin reform ihtiyacı birbiri ile karıştırılmamalıdır. Aksi takdirde Ortadoğu'da sınırlarımızda olup biten olaylara daha uzun süreler seyirci kalmaya ve sadece insani yardım göndermeye ama kan akıtılmasını engelleyecek kalıcı çözümler üretmek konusunda eli kolu bağlı durmaya devam ederiz.
1 Savunma Reformu Çalışma Grubu Raporunu Tamamladı, http://www.tccb.gov.tr/haberler/170/90779/savunma-reformu-calisma-grubu-raporunu-tamamladi.html (Erişim Tarihi 22.08.2014)
Bu çalışmada, İslam medeniyeti ile "modern-seküler" Batı medeniyetindeki millet anlayışları, hem birbirleriyle hem de sosyo-politik yapılarla karşılaştırılmaktadır. Bu karşılaştırmalar, Türkiye için uygun olanı bilmek açısından faydalı olmalıdır.
Fransız İhtilali'nin tesiriyle "millet", Avrupa'da yeni bir sosyo-politik güç oldu. Milleti tanımlamak için yapılan çalışmalarda ise sosyolojik gözlemlere değil, filozofların fikirlerine başvuruldu. Irk, anadil ve vatandaşlık gibi birbiriyle alakasız temellere dayalı olarak üretilen çok farklı tanımların hiçbirinde mutabakat sağlanamadı. Bu arada her bir devlet, tarihî entegrasyonları kabullenmek yerine, yapılan tanımlardan birini seçerek kendi milletini inşa etmeye çalıştı. Demek ki her ne kadar "ulus-devlet" diye tanınsalar da devletlerin hiçbiri, kesin olarak tanımlanabilen bir millete ait olmadığı gibi, bir devletin milletini suni olarak inşa etmesi de mümkün değildi. Bu arada birçok devlet parçalandı, yeni kurulanlar ise aynı tehlikeyle karşılaştı.
Diğer yandan İslam medeniyetinde millet kavramı, başlangıçtan beri vardır ve manası kesindir. Kur'an-ı Kerim'de bulunan bir terim olarak millet, bir dine ve o dinin müminlerine denir. İlk dönemlerde "İslam Milleti"nin ortak dili sadece Arapçaydı. Zamanla Farsça ve Türkçe de değişik bölgelerde ortak dil oldu. Böylece "Türk" terimi, Türkçeyi ortak dil olarak kullanan farklı etnik kökenli ve farklı anadilli Müslümanların ismi oldu.
Sonradan Batı'nın modern-seküler tariflerinin alınmasıyla Türkiye'de de "Türk milleti" tanımları belirsizleşerek tartışmalı bir hâl aldı ve Türk milletinin bütünlüğü de parçalanma tehlikesine düştü.
Makale ASSAM Uluslararası Hakemli Dergi'nin ilk sayısında yayınlamıştır.
İsrailli 3 gencin kaçırılıp ardından da öldürülmüş halde bulunmaları ile başlayan kriz birkaç gün sonra 16 yaşındaki Filistinli bir gencin öldürülmesi ile doruğa tırmandı. İsrail yönetimi Hamas'ı suçladı ve sonrasında da Filistin'den atıldığı ileri sürülen füzeler ile birlikte Gazze'ye yönelik hava saldırıları başladı.
Musul ve çevresini işgali ile gündeme oturan IŞİD Ramazan ayı içerisinde internette DABIQ1 isimli İngilizce bir dergi yayınladı. Dergi görsel yönden oldukça zengin ve yüksek kaliteli fotoğraflar içermenin yanı sıra önemli mesajlar barındırmaktadır.
Akıllı telefonlar evdeki her ferdin cebine girdikten sonra onların işletim sistemleri (operation system - os) de - her ne kadar farkları ve birbirlerinden üstün tarafları bilinmese de - en azında isim olarak öğrenilmiş bulunuyor. Android, Windows Mobile, iOS (iPhone ve iPad), Symbian (Nokia) bir çırpıda herkesin sayabileceği işletim sistemleri...
İşletim sistemi adından da anlaşıldığı üzere Akıllı telefonun Akıl kısmını yani cihazı çalıştıran yazılımı oluşturuyor.
ANAYASA MAHKEMESİNİN
BALYOZ DAVASI KARARI
Balyoz Hükümlülerinin tahliyeleri üzerinden iki hafta geçti.
Toz duman dağıldı.
Tahliye olan askerlerin serbest kaldıktan sonraki hassas psikolojik durumları da yerini sükûnete bıraktı. Tahliye meselesi de basının gündeminden indi.
Çeşitli boyutları bulunan tahliye meselesini serinkanlı olarak değerlendirme zamanı geldi.
Meselenin farklı boyutları bulunmaktadır.
Silahlı kuvvetlerdeki darbeci gelenek ve Balyoz Planı,
Balyoz İddianamesi ve tutuklamalar,
Yargılama süreci, Özel Yetkili Mahkemenin, Yargıtay’ın, Anayasa Mahkemesinin ve Yetkili Mahkemenin Kararları,
Sürecin Asker Mağdurlarına Askeri, Sivil ve Yüksek Yargının yaklaşımı,
Yargımızın bağımsızlığı, tarafsızlığı ve Adalet dağıtmadaki becerisi,
Bu meseleleri yaşadığımız süreç içinde tekrar hatırlamamızda fayda bulunmaktadır.
Bu Ramazan öncesinde okuduğum son kitap ve nasipse bu Ramazan’da tanışacağımız hakemli sosyal bilimler dergisi birbirleriyle irtibatlı. Kitap ASSAM mensubu bir akademisyene ait, dergi ise doğrudan ASSAM’ın bilgi ve düşünce hayatımıza bir armağanı. Kitabın yazarı, derginin baş editörü.
Hollanda'da 15 yaşında ki bir erkek, aynı yaşlarda kız öğrenciyi sokak ortasında feci bir şekilde dövdü.
Rotterdam'da meydana gelen olayda genç kız arkadan çelme atarak yere düşürülüyor. Yerden kalkan genç kız, kendini savunarak bir tekme savuruyor. Tekrar kıza saldıran genç erkek, sokak ortasında genç kızı feci şekilde darp ediyor. Olayla ilgili görüntüler sosyal medyada gündeme oturdu.
Tepkiler üzerine bir açıklama yapan Rotterdam Polis Sözcüsü Tinet De Jong, gençlerin birbirlerine hava atmak için böyle şiddet olaylarına bulaştıklarını söyledi. Dayak videosunun facebook'ta yayınlanmasından sonra dayakçı gencin kimliğini ve adresini vatandaşların kendilerine bildirdiğini kaydeden De Jong, duyarlı vatandaşlara teşekkür etti.*
2014 CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ
TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNDE
YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI OLACAKTIR
Cumhurbaşkanı ilk defa halk tarafından seçilecek.
Seçilebilmesi için yüzde ellinin üzerinde oy alması gerekir.
Tek Parti Hükümeti de olsa Başbakanın partisinin oy oranının Cumhurbaşkanlarının aldığı oy yüzdesinin üzerine çıkması nadiren mümkün olabilir.
Genellikle koalisyonlara mecbur bırakan oy dağılımı, Cumhurbaşkanına nazaran daha az oy almış bir partinin liderinin Başbakan olmasına sebep olabilecektir.
Böyle bir siyasi tablo, geniş yetkilere sahip, arkasında yüzde ellinin üzerinde oy desteği olan Cumhurbaşkanı ile hassas dengelerle ayakta duran koalisyon Hükümeti ve Başbakanı arasında irade yarışına sebep olabilir.
Genellikle de her iki merkezin çevresindeki makam ve kademeler rekabeti kışkırtacaklardır.
T.C. Anayasası Cumhurbaşkanını yasama, yürütme ve yargı üzerinde kullanabileceği yetkilerle donatmıştır.